Kule tipi bulutlardaki düşey hava sirkülasyonuna kapılan bulut damlacıklarının bulut içindeki 0 ile -40 derece santigrat seviyelerini geçerken (donma ve erimeler ile) tabaka tabaka büyümesi ile oluşmaktadır.
Yağmur damlaları fırtına nedeniyle donar. Yere doğru inerken hava akımları bunları bir aşağı bir yukarı sürükleyerek daha büyük buz parçaları hâline getirir. Ağırlaşan buz parçaları yere düşer. Buna dolu denir.
Bulut içinde düşey hava sirkülasyonunu ve yerçekimini yenerek yere düşen dolu taneleri bulut ile yer arasındaki hava sıcaklığından çok fazla etkilenmez. Ancak bulut tabanından ayrılan kar kristalleri içinden geçtiği hava tabakasının sıcaklığına göre, kuşbaşı kara, granül şeklindeki kara, sulusepken, yağmur veya donan yağmura dönüşebilir.
Dünyada dolu yağışının en yoğun yaşandığı bölge Kuzey Amerika kıtasıdır. Özellikle de Meksika Körfezi’nin kuzey kesimleridir. Bu zamana kadar kaydedilmiş en iri dolu tanesi Bangladeş’in Gopalganj bölgesine [23°00’K, 89°56’D, Rakım: 4 m] düşmüş olup ağırlığı yaklaşık 1 kg’dır. Bu dolu yağışında 92 kişi ölmüştür.
Atmosferde dünyayı etkileyen birçok hava olayı meydana gelir. Bu hava olaylarından en çok rastlanılan olay yağmurdur. Türkiye’nin dünya üzerindeki jeopolitik konumu incelendiğinde yağmur özellikle Karadeniz bölgesinde oldukça sık yaşanır. Bu hava olayı bazen oldukça yıkıcı ve gerisinde olumsuz izler bırakan olaylara dönüşebilir. Bu duruma ilk akla gelen selin dışında dolu olayıdır.
Yıkıcı etkiye sahip olan dolu olayında yağmur damlalarının geçirdiği birtakım olaylar neticesinde sıvı olarak değil katı olarak yani donmuş bir şekilde yere düşmesidir. Bu hava olayına Türkiye’de yılın bazı dönemlerinde rastlanmaktadır. Dolu yağışı çevreye büyük zararlar verebilmektedir.
Atmosferde yer alan su buharlarının yani bulutların birçok türü bulunur. Dolu hava olayı kule tipi adı verilen bulut türlerinde oluşur.
Zararın şiddetli hissedilmesindeki asıl neden; donmuş olan ve çeşitli büyüklerde olan dolu tanelerinin yeryüzüne düşme anında enerji kazanmalarıdır. Bu enerji çevreye zarar vermektedir.
Bulutlardaki yağmur damlacıkları donar ve bu damlacıkların katı halde kazandıkları hacim bulutlarda tutunmalarına engel olur. Böylece bulutlarda tutunma şansı bulamayan dolu taneleri yerçekiminin de etkisiyle yeryüzüne serbest ve hızlı bir şekilde inerler. Dolu tanecikleri bulutun içindeki sıcaklıktan ve atmosferdeki sıcaklık farkından etkilenmezler. Böylece katı halde yeryüzüne düşmeye devam ederler. Aynı zamanda bulutların içlerinden geçmekte olan kar kristalleri de dolunun oluşmasına neden olabilirler. Bu geçiş esnasında kristaller kar yağışına ya da yağmura dönüşebilir. Bu dönüşmenin ardından da yer çekimi etkisiyle doluya dönüşerek yeryüzüne düşerler.
Bunların dışında fırtınalar da dolunun oluşmasına neden olabilmektedir. Fırtınayla birlikte gelişen yağmur yağışlarında, yağmur damlacıkları fırtınanın içerisinde bulunan havanın da etkisiyle donabilmekte fırtınayla ya da serbest olarak yeryüzüne düşebilmektedirler. Aynı zamanda bu dolu tanecikleri fırtınanın etkisiyle yukarı doğru da yönelebilmektedir. Oldukça şiddetli bir hava akımı olan fırtınada dolu tanecikleri havada daha fazla kalırlar ve bu fazla zaman geçirme onların daha da donarak ağırlaşmasına neden olur. Dolunun üzerinde katmanların artması, dolunun daha büyük olmasına sebep olur. Zamanla ağırlaşan dolu taneleri, yer çekiminin etkisine girerler ve bulut içinde hareket kabiliyetlerini kaybederek, yere doğru inmeye başlarlar.
Fırtınayla birlikte oluşan dolu taneleri oldukça tehlikelidir. Çünkü havada daha fazla zaman geçirdiklerinden bu tanecikler sürekli olarak ağırlaşırlar ve kütleleri artar. Hava artık bu tanecikleri taşıyamaz hale gelir ve oldukça büyük kütleli dolu taneleri yeryüzüne düşer. Dolu tanesinin ağırlığının yerçekimi etkisiyle yere düşerken kazandığı enerji de hesaba katıldığında dolunun neden çevreye ve kişilere oldukça büyük zararlar verebileceği net bir şekilde ortaya çıkar.
Hortumlarda olduğu gibi yukarıya doğru yükselen sıcak ve kuru havanın yukarıda donma derecesinde veya altında bulunan hava akımına girmesi ile aniden soğuması ve uzun süre bulut içinde nemlenmesi sonucu dolu taneleri oluşur.
Dolu bildiğiniz gibi buz biçiminde katı şeklinde olan bir yağış tipidir. Yağış, yağmur gibi sıvı özelliğini kaybetmiştir. Büyük dolu tanelerinin, tarlalara, araçlara, çevreye ve insanlara zarar vermeleri mümkündür. Dolunun boyutları 5 mm’den, 15 cm’ye kadar olabilmektedir.
Dolu, Kümülümbüs bulutlarının altında oluşmaktadır ve yıldırım fırtınası merkezinden yaklaşık 2 deniz mili uzaklığa kadar etkisini gösterebilmektedir.
Bazen kar taneleri de soğuk hava cephesinden geçerken doluya dönüşebilirler fakat onların boyutları fazla büyüyemeyeceği için çevreye zarar verecek boyuta ulaşamazlar.
Ülkemizde genellikle dolu yağışı yaz aylarında ve bahar aylarında gözlemlenir. Çünkü o mevsimlerde sıcak hava cephesi ile kararsız soğuk hava cephesinin mücadelesi başlar. İki cephe arasındaki etkileşim sonucu da dolu yağışı ülkemizi etkisi altına alır.